7.28.2012

Mutlu Olmak İçin

Hiç bir zaman anlamayacağım şeyler var. Bir insan seviyorken nasıl vazgeçer? Nasıl pes eder?

Ediyormuş.

İnsan zor elde ettiği şeyden öyle kolayca vazgeçemiyor. Vazgeçeceği zaman onu sonsuza dek kaybedeceğini biliyor, korkuyor. Peki bir insan ne kadar mutsuz olursa vazgeçer? Bir limiti bir kuralı yok sanırım, sevgi bittiği zaman vazgeçebilir, belki.

"Mutsuz oluruz"

Bu soruya verilmiş en güzel cevap Behzat Ç. dizisinde Behzat'ı seven Savcı Esra'nın cevabıdır herhalde. Esra Behzat'a sevdiğini söyler. Behzat "mutsuz oluruz" der ve savcı cevabi yapıştırır.

"Mutsuz olalım. Ben seninle mutsuzluğa da varım"

Cemal Süreya kokan bu replik herşeyi özetliyor aslında. İnsanlığın sürekli mutlu olma çabası onlara hayatı unutturuyor. Kimse dünyanın cennet gibi olacağını söylemedi. Önemli olan bu cehennemde kiminle yaşlanmak istiyoruz?

Bir film karesinden çıkmış gibi hissediyorum kendimi. Dünyaları yerinden oynatabilecek kadar güçlü ama hiç birşey yapamayacak kadar eli kolu bağlı... Yapabileceğiniz herşeyi yaptıktan sonra ki boşluk hissi gibi.
Herşey bir bilet kadar yakın, bir bilet kadar eşit uzaklıkta. Dedim ya, dünyaları yerinden oynatabilirim....

Peki vazgeçtim mi?

Yazıyı bir Cemal Süreya şiiriyle kapatayım:
" Daha nen olayım isterdin, onursuzunum senin.."

No comments:

Post a Comment