2.03.2009


İki küçük kol düğmesinin hikayesini duydum daha "adam" olmamışken...
Yediden yetmişyediye dünyayı gezdim daha mahalleden öteye gidememişken...
Küçüktüm, hiç anlamadan dinlediğim onca şarkı ; Gülpembe, Aynalı Kemer, Kol Düğmeleri, Sarı Çizmeli Mehmet Ağa... Daha sonraları parmaklarımda yüzük olacaktı o şarkılar. Birer gümüş yüzük olarak geçmişi hatırlatacak, huzur verecekti.

Büyüdüm. Adam oldum. Kol düğmelerinin neden akşamları bir araya gelmek istediğini anlar oldum. Gülpembe'nin gittiği güz yağmurlarına şimdilerde inananamaz oldum. "İşte hendek işte deve dediler" ve daha neler neler... Bir de "Baba bizi eversene" vardı... "Gamzedeyim deva bulmam, garibim bir yuva kurmaam..".. . O'nun o yıllarını görüp de "keşke..keşke o yıllarda genç olaydım" demek...


On yıl mı geçmiş...Bilmem...Ben hala iki küçük kol düğmesini hikayesindeyim.

No comments:

Post a Comment