12.01.2010

Birini sevdiğinde...

Birini sevdiğinde çocukları da seversin.
Her çocuğun masumiyeti tanıdık gelir sana. Çocuğun bir anlık o mutluluğu sana seni hatırlatır sana. Çocukları mutlu etmek istersin, sonsuza dek gülümsemeleri için…

Birini sevdiğinde denizi de seversin.
Dalgaların kıyıya vuruşu en güzel ezgi olur. Martıların uçuşu bu ezgiyle ahenk içinde bir dansa dönüşür. Çok uzaklarda ki minik sandal’a seslenmek istersen “seviyorum” diye…

Birini sevdiğinde sokakları da seversin.
Her sokak ayrı bir sevda hikâyesiymiş gibi dolaşırsın. Adım adım okursun hepsini. Pencerelerden çiçeklere su vermek, sokak çocuklarının oyunlarına katılmak istersin.

Birini sevdiğinde aynaları da seversin.
Yüzünün her bir kıvrımında, gördüğün sen olmazsın. “O”’nu görürsün, her çizgi onun hatırasıdır. O senin bir parçandır. Gözlerinde ki parlak ışıklar hep O’nun yansımasıdır. Aynaya dokunursun el ele tutuşur gibi…

Ve o biri gittiğinde denizi görmemek için karaya vurursun, sokağa açılan pencerelerini bir bir kapatıverirsin. Aynalara yumarsın gözünü. Ama o biri gittiğinde sen gene çocukları seversin, bir çocuk istersin. Senin bir parçan olacak bir bebek… Çünkü O biri gittiğinde bir daha sevemezsin. Sadece bir çocuğun sevgisi doldurabilir o boşluğu..

Bir de inancın...

Beyrut F. YILDIRIM
Aralık 2010

2 comments: