2.20.2012

Şehirden Duyulanlar






Uzakta bir adam ney üflüyor.

Karlı yollardan geçiyor o "ses" ve odama "hücreme" doluyor. Sonra bir kadın duaya başlıyor fısır fısır... Her duasına onunla birlikte amin diyorum. Sonra yine sessizlik, biraz rüzgar, ney..Bazen bir soba yanıyor içimde.Odunlar yanıyor, alevi göğe yükseliyor sanki. Sancısı göğsümde başlıyor, tüm bedenimi, ruhumu yakıp kavuruyor. Acımı bastırıyorum, tırnaklarım kollarımı yırtıyor. Sonra bir damla... Bir damla gözyaşı dökülüyor sobaya.. Sönüyor alevler.

Çok uzakta bir adam ney üflüyor. Hz. Mevlana hırkasını çıkarıyor.Allah'tan geliyor ve yine Allah'a gidiyor. Gökten gelip toprağa dökülüyor.

Tüm sokaklar sessiz, yollarda kar, kar taneleri kendi etraflarında dönüyor, göğe yükseliyor. Tüm şehirden çıt çıkmıyor. Mevlana dönüyor.Bir adam kahvesini üflüyor. Sobada pişmiş sıcacık... Köpüğünü çekiyor içine. Soba gürlüyor, oda ısınıyor.Yanan odunların çıtırtısı tüm şehri sarıyor. Kadın ağlıyor, Ney susuyor.

Sabah uyanıyorum Konya'da. Konya gibiyim.Ayaz uyanıyorum. Ellerini oğuşturuyor kafamda ki düşünceler.Nefesim duman gibi. Tüm yollar buz tutmuş. Ben Konya gibiyim, şehre iniyorum. Soğuğu hiç kimse umursamıyor.Gece, bir gün önce yaşanan ne varsa silmiş.Çöl gibi adeta, hergün birbirine benzerken hiç bir gün aynı şeyler yaşanmıyor.

Tramvay yolları geçiyor. Almanya'dan geliyor, Allaaddin Keykubat'a selam verip geçiyor şehirden..

Ezan okunuyor. "Allah-u Ekber!" diyor bir adam.Kar suyunda abdest alıp secdeye varıyor. Siyah hırkasını çıkarıyor sonra. Allah'tan geliyor ve yine Allah'a gidiyor. Gökten gelip, toprağa dökülüyor...


Beyrut F:
Ocak 2012





No comments:

Post a Comment