2.24.2012

Üç Nokta

" Ben rüzgarim, kapali kapilar ardina geçemem."
Paulo Coelho, ZAHİR

Ezberlediğim sözleri, tavirlari, rüyalari unutabilmek isterdim. Hatta bir kaç satir "yazmayi" birakabilmek isterdim. Çünkü bunlara siğinmak pek bir şey ifade etmiyor artik. Sanki Moritanyaca konuşup, arapça kusuyor, fransizca susuyorum. Bunu becerebilmek enteresan olsa gerek.

**

Dostumun verdiği şirin haberi düşündüm, sonra sorduğu soru düştü aklima. Sonra.. Sonrasi malum.. İnsanin düşünmeye firsati olmaya görsün, ne verdiği sözler kaliyor ne de kendine aliştirdiği şeyler. Duvara çarpmiş gibi, soğuk vurmuş gibi kaliveriyor.

İnsan düşünmeye görsün işte...

Gerçek duvar oluyor inadina çarpiyorsun. Gerçek diken oluyor inadina batiriyorsun. Gerçek sigara oluyor basiyorsun küllüğe, inadina, ısrarla... Sonra bir üç nokta koyuyorsun, geçiyor.

Geleceği fazla baltaladim biliyorum, iyi bir oduncu olduğumu söyleyemem. Herşey bittiğinde "herşey" bitmiş olacak. Ve o zaman baltalar elimizde kalacak, uzun ip belimizde ormanin yolunu tutacağiz.

Neyse gelelim durum analizine, vaziyet fena. Ne gün doğumu ne ay ışığı kurtarabilir. Belki biraz zaman, sonra uzun bir kaçiş, hadi hayirlisi ve üç nokta...

Beyrut F.

Seattle, 25 Şubat 2011

No comments:

Post a Comment