6.25.2015

Hmmm siz de mi partiden sıkıldınız?

İnsanın kalbi kararmaya görsün bütün güzel sözler o karanlığın içerisinde tamamen kayboluveriyor.  Zihnimiz ne kadar nankör. Herşeyi unutuveriyor. En güzel zamanları kareleri gülümsemelerimizi unutturuveriyor en ihtiyacımız olduğu zamanda.
Bir ara - çok da eski değil - yok aslında ara ara beni kimsenin tanımadığı bir ülkeye gitmek istiyorum kimse beni tanımasın derdim. İstanbul'da arkadaşlarımın ailemin yanında veya nargilemi çekerken kurduğum bu hayale şimdi bıyık altından gülüyorum. İnsanın yalnız kalmak için dünyanın bir ucunda kimsenin seni tanımadığı bir ülkeye gitmesine gerek yok. Bazen yanında seni sevdiğini bildiğin biri olduğunda ve onun sevgisinden şüphe ettiğinde de yalnızlaşıverirsin. Bazen elini kolunu bağlayan durumlar olur kocaman bir hapisanede sevginle başbaşa kalıverirsin. Bazen nefes alamazken telefonu açıp gel beni kurtar diyemediklerin olduğu için yalnızsındır. Bazen de uyursun...  Bundan daha gerçek bir yalnızlık göremiyorum.

Eski defterleri açmak istedim bugün. Şanlı kişisel tarihimde değişebilen tek şeyin konumum olması biraz can sıkıcı. Değişmeyen milyonlarca şey içinde yüzyılın icadı cep telefonumu elime alıp arayacak bir yerimin olmaması listede ilk sıralarda yer alıyor. Ancak elbette ki ne olursa olsun 29 yaşıma girdiğim şu günlerde çok iyi olup çok da  güzel olan şey ise ÇÖL'e düşebiliyor oluşum. Breh breh breh ne çölmüş be arkadaş!

Önceleri Çöl'de karşılaşacağım kahramanı arardım.  Şimdilerde çölün kendi yalnızlığım olduğunu anladım bu yüzden arayışı bıraktım. İnsan 30'una girmeye yakın aydınlanıyor mu ne? Demet Akalın'ın dediği gibi 'Hayat 30'undan sonra başlıyor..' Ben tutunduğum ve inandığım şeyleri 30'uma 1 kala kaybediyor gibiyim. Gibisi fazla kaybettiğimi hissediyorum. Kafamda sorguladığım bana zorla dayatılan düşüncelerle doluyum. Hayal kırıklığı mı? Belki. Hayallerden uyanmak mı? Sanırm. Masalın puf diye yok olması mı? Gibi. Olması gereken mi? Muhtemelen.

Biraz dağıtmam gerek dağılmadan toplanamıyor insan. Stabil hayatlarımızda inmeden çıkmayı bilemiyoruz. Üzülmeden dua etmeyi ağlamadan düşünmeyi duvara çarpmadan yenilmeyi öğrenemiyoruz. Ama en önemlisi ağladığımızda bizi teselli edecek kimsenin olmadığında yalnızlığın ne b.ktan birşey olduğunu öğreniyoruz ya. İşte o gerçekten baya bildiğin b.ktan bişey.

Neyse sevgiler.






No comments:

Post a Comment